
Açıklama
36 sayfa 15x20cm
1980 baharının başlarında, bir grup genç hacker hakkında küçük bir öykü yazdım. Bu öykünün, ilk taslağından beri bir ismi vardı ve işte o isim—
Ve hiç şüpheniz olmasın ki herhangi bir uzvunuzu bu isimle adlandırmak isteyebilirdiniz, 18 yıl sonra bugün hala bu kelimeyle ilgili soruları ce-vaplıyor olacağımla ilgili en ufak bir öngörüm olsaydı, onu kesinlikle ticari bir marka olarak tescil ettirirdim!
Ama bunu yapmadım ve sizin de muhtemelen farkında olduğunuz gibi C harfiyle başlayan bu kelimenin kendi başına da muhteşem bir kariyer elde et-meye devam ettiği aşikâr. Zaman bu kadar geçmişken amacım haksız saygınlık talep etmek veya başkasının şöhretini lekelemek olamaz. (Dürüst ol-mak gerekirse, insanların şu anda ne yazdığıma dikkat etmelerini tercih ederim -örneğin, Philip K. Dick Ödülü kazanan romanım Headcrash, Orbit Books, ciltsiz kapak 5.99) Ancak, burada, tarihle ilgili takıntıları olanlar için, sıkı bir şekilde hap haline getirilmiş hikâyenin ardında yer alan öykü bulunmaktadır.
“C- ” kelimesinin icadı benim açımdan bilinçli ve kasıtlı bir yaratma eylemiydi. Öyküyü 1980 ilkbaharında yazdım ve başlığı ilk taslaktan itibaren “Cyberpunk” şeklindeydi.
Onu bu şekilde isimlendirerek, eylemsel olarak punk tavırlarını ve yüksek teknolojiyi yan yana getiren yeni bir terim icat etmeye çalışıyordum. Bunu yapma sebebim tamamen bencilce ve pazar odaklıydı: Öyküme editörlerin kolayca hatırlayabileceği çarpıcı ve tek kelimeyle özdeşleşen bir başlık vermek istemiştim.
Enteresan bir şekilde amacıma ulaştım da diyebilirim.
Bu kelimeyi nasıl yarattım? Sanırım herhangi yeni bir kelimenin ortaya çıkma şekliyle: sentez yoluyla. Cyber, techno vb. bir avuç kök kelimeyi ele aldım ve sosyal olarak yanlış yönlendirilmiş gençler için bir sürü terimle karıştırdım ve uygun görünen çeşitli kombinasyonları denedim, so-nunda içlerinden biri tam olarak doğru gibi geldi.
ÖNEMLİ NOT! Ben hiçbir zaman cyberpunk kurgusunu icat ettiğimi iddia etmedim! Bu onur, öncelikle “The Movement”ın esas tanımlayıcı eseri olan 1984 yılının Neuromancer isimli romanı ile William Gibson’a aittir. (O zamanlar, Mike Swanwick, uygun şekil-de, movement yazarlarının netroman-tikler olarak adlandırılmaları gerektiğini savunmuştur çünkü ortaya çıkardıklarının çoğu Neuromancer taklidinden ibaret olmuştur.)
Yine de Gibson bu övgüyü tek başına almamalıdır. Pat Cadigan (“Pretty Boy Crossover”), Rudy Rucker (Software), W.T. Quick (Dreams of Flesh and Sand), Greg Bear (Blood Music), Walter Jon Williams (Hardwired), Michael Swanwick (Vacuum Flowers)… bu mecazın tanımlanması açısından önemli katkıları olan 80’lerin başlarındaki yazarların isimleri, hatırlama yeteneğimi zorluyor. Öte yandan bu kusursuz bir kavram da değildi: John Brunner (Shockwave Rider), Anthony Burgess (A Clockwork Orange) ve belki de Alfred Bester (The Stars My Destina-tion), cyberpunk edebiyatı olarak bilinen şeyin öncülüğünü yapan önemli örneklerdi.”
Ben mi? Bana asıl katkımın mohawk punk hacker klişesini icat etmek olduğu söylendi. Bu ve tabii ki canavarın ismini de ben koydum.