De Omnibus Dubitandum

JUNKY’NİN NOELİ / ONA RAHİP DERLERDİ

 45,00

Açıklama

15cmx20cm
20 sayfa chapbook
wire stitch

bu sevimli chapbook William S. Burroughs ve Kurt Cobain’in işbirliği ile yaratılmış The ”Priest” They Called Him için bir anımsama ve olgunluğun asla tüketemeyeceği saf ergenlik sevgimizin daimi saflığının ve tükenmez sevgimizin öldürmek istemeyeceğimiz ve asla istemeyeceğimiz hayat dinomomuz olan amatör ruhun bir nesnel formudur. . Parça’da Burroughs, cümleleri ölü bir ifade ile seslendirirken Cobain, tabiri caiz ise Burroughs’un cümlelerinin altından gitarıyla ”devamlılığı olan bir gürültü” yayar. Aslında Burroughs’un uygun gördüğü metin pek çok kere de uygun görmüş olduğu noel hikayesidir. Chapbbokun başına yerleştirdiğimiz 2 QR’dan biri filme biri de albüme ulaştırır sizi.

Bilgeliğin, deneyimin -herhangi bir kahrolası şeyin- yeterince nihai bir yanı yoktur.
Kutsal Kâse Yok, Nihai Satori Yok, Çözüm Yok. Sadece çatışma.
Ne kutsal amaç, ne ruhsal aydınlanma, ne çözüm. Sadece çatışma vardır.
Çatışmayı çözebilecek tek şey sevgidir, Fletcher ve Ruski, Spooner ve Calico için hissettiğim gibi. Saf sevgi. Geçmiş ve şimdiki kedilerim için hissettiklerim. Sevgi? Nedir sevgi? En doğal ağrı kesici olarak ne var. SEVGİ.
-WSB

“Hepimizin içinde iyilik var ve bence insanları çok fazla seviyorum, o kadar çok ki bu beni çok üzüyor.”
-KC

“Onun hakkında hatırladığım tek şey yanaklarının ölümcül griliği,” “Kurt’un kendini öldürmesi bir irade eylemi değildi. Bana kalırsa o ölüydü.”

Cobain’in her gerçek takipçisi In Utero’da sözsel evrimin farkındadır. Kurt buradan gitmezden evvel Scott Litt ile olan yakınlaşması somutlaşmış idi; “Litt, 1970’lerin sonlarında mühendis olarak Ian Hunter ve Carly Simon’ın kayıtları üzerinde çalışarak başladı . Yapımcı olarak ilk çıkışını 1982’de The dB’nin Repercussion albümüyle yaptı ve Chris Stamey , Sweet ve Beat Rodeo ile çalışmaya devam etti. Yapımcı olarak çıkışını 1987’de REM’in Document albümüyle yaptı. 1997’de REM ve Litt işbirliğini durdurduğunda Litt “REM prodüktörü” olarak anılır halde idi. En başarılı işi şüphesiz ki 1993 tarihli “In Utero” albümünden ” Heart-Shaped Box ” ve ” All Apologies ” single’larını ve ölümünden sonra New York’ta yayınlanan MTV Unplug-ged’ı (1994) mikslediği Nirvana idi. Litt ayrıca ” Pennyroyal Tea ” remixini yaptı ve remix sing-le olarak yayımlanacaktı, ancak single Kurt Cobain’in ölümünden kısa bir süre sonra geri çekildi.”
Biz şayet Kurt yaşama ve üretmeye devam etseydi sıradaki işin kesinlikle bir Litt-Cobain ortak yapımı olacağını elbette biliyoruz. Ama yukarıda da dediğim gibi onu Litt’e iten şeyler ticari değildi, müziğinde hissettiği ve gerekirse yola tek olarak devam edeceği yeni sözler yazma süreci idi. WSB’a yazdığı mektupta altını çizdiği şey Sayın William Burroughs’a ne kendisinin de uyuşturucuya olan bağımlılığı ve yaklaşımı, ne de pop kültürün zirvesine oturan WSB kültüne karşı popüler bir ilgi ve de çıkar arzusu değildi. Cobain kendisi de yazdığı gibi WSB işlerine bir öğrenci olarak yaklaşıyordu ve onun izinden gitmek, el almak olmasa bile onun ışığıyla kutsanmak istiyordu, bunu gerçekten istiyordu. Burada biz Cobain’e bir kurgu yaşam inşa ettiğimizde onun yeni albümünde ve yeni hayatında Litt ile William Burroughs’u görüyoruz. Belki de kainat ya da tanrılar yeni bir Amerikan Blues’unun çıkmasına izin vermemişti. Evet bu benim iddiam, bu üçlüden çıkacak olan albüm: sözünden müziğine dek YENİ AMERİKAN BLUESU’nun kilometre taşı olacaktı. Her şey orada başlayacaktı.
Bu birliktelik göksel onamadan geçmedi, Cobain’in gitmesi gerekti hem de WSB yaşamaya devem edecekken -ve Litt de öyle. Ama kozmik puzzle kurgusu bize muazzam cut ve line up’lar yaratma seçeneğini hep verir -yeter ki dokümanımız ve kültürümüz olsun ve yetsin buna. Şimdi bu savruk evrende bu olası soundu kalan hiç-data’larla birlikte kendimiz inşa ederken wsb’un “cihazlar ve kayıtlar” için söylediği kehanetleri de gerçeklendirmiş oluyoruz.
Tamam, tanrılar Yeni Amerikan Bluesu’nu onamadı ama azınlığın azınlığına bir gizil hediye sundu:
KOZMİK YENİ AMERİKAN BLUESU!
Ve “biz” biliyoruz ki Hassan Sabbah oradaydı!!!

İLGA!
İLGA!
İLGA!