De Omnibus Dubitandum

FOLKZINE#2 – Cönk Çıkmaları #1: ninniler kavramlar sözlükçeler vb

 30,00

Kategoriler: ,

Açıklama

printoutzine. 40s.
21 Nisan itibariyle kargolanır.
Sadece baskı maliyeti ile fiyatlandırılmıştır.

MERHABA,
Cönk ne yazık ki gerçek anlamını bilenler tarafından da saptırma olarak kullanılıp anlamının dışarısına çıkarılan kadim bir ananemiz, aynı zamanda ceddimizin bireysel yayıncılığının en büyük nişanesi, bilginin kağıt formuyla topraklarımızda korunması ve çoğaltılmasının annesi. Aslında seksenlerde benim çocukluk yaşayan kuşağım ve aslında bundan bağımsız farklı dönemlerde de gazete ve dergilerden haber metinlerini ya da görselleri kırparak kişiselleştirmek, bir “defter” oluşturmak halk arasında gayet sıradan bir eylemdi.
Kısaca; cönk basılı olamaz, cönkün basımı yapılabilir; buna da tıpkı basım demek gerekliliktir, cönk yazılmaz tutulur, yani oturup ben bir cönk yazayım diye bir algı olamaz, cönk bir günlük değildir:) cönk devredilir, sayfaları tamamen bitmiş olarak bir değer olarak da devredilir, ömrü vefa etmemiş aile büyüğünün yerine meraklısı başka bir aile bireyince doldurulmaya-tutulmaya devam edilebilir. Cönkler eski Türkçe fontlarının yapısının gereği çok mantıklı olarak yatay ebatlarda ortaya çıkmış sayfaların defter mantığıyla kullanılıp folklorik-dini öğelerle derlenmesi, ansiklopedileştirilmesidir. Doğal olarak bir cönkü tıpkı basım yapmak arkaik bir değeri yoksa ve çok bulunmaz bir toplamı dermemişse pek de gerekli değildir, günümüzde de ekonomik yapının negatif sürüncemesi açısından pek elzem bir eylem olmayacaktır. Ben cönklerimi hem manuel yani defter olarak hem de dijital olarak tutuyorum. Bunun için genel kabul görmüş cönk ebadında yaptırdığım özel defterlerim de var -sevdiklerime de hediye etmişliğim vardır bu boş defterleri, Anadolu İslami cönk tabiatına uygun olarak besmeleyle başlar hamd ile biter bu defterler.
Neyse, bitirelim, şu ki: ben yüzlerce sayfalı bir cönk yayımlamayı aşırı kişisel bir hareketin gereksiz uygulaması olarak gördüğümden uzun yıllar içerisinde çok severek kaydettiğim ninnilerden bir derleme ayırdım, bu esnada da yakın uzak zamanlarda cönklere dahil ettiğim ve ninnilerle birlikte olmasını istediğim bir takım sözlükçe kırpıntılarını, etimolojik açılımlarına öncelik verdiğim alıntıları çok az da olsa aralara serpiştirdim, bu böyle oldu; yani bunu naturanın kendisi belirlerdi, içgüdüsel bir yaptırım gibi düşünebilirsiniz. Ben, insanın kendi yazdıklarıyla -yani bireysel kurgu şiir ya da düzyazı vs- derlemeler yayımlaması arasında çok çok büyük bir farkın mesafesini görürüm, derlemeler kendinin dışında ama kendini besleyen değerlerin karşılıksız bir fayda dahilinde başkalarına ulaşma ve tekrardan değer bulma ve değer katma “kudsiyetini” taşırlar, bilginin “kutsal” olan çoğalsamasına mikro ölçekli dokunuşlardır bunlar. Anonim olanın çoğalmasını üremesini dağılmasını bireysel kurgunun egoya pek de hafif olamayan eğiliminden sırt vermesinden çok çok çok daha önemsediğim gerçeği ile ilgili bu. Kendimin şimdilik yaşamım boyunca iktisadi bir yapıyla hiç alakası olmayan şekilde yaklaşık 30 adet antoloji derip yayınlamam da sadece bu şekilde açıklanabilir.
Ömür müsaade ederse çekirdek yansımasına emretmiş de iradesini de eksik etmemişse buna da diğerlerine de devam.
Arz ederim.
Şenol Erdoğan